Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlara bağlı kan değerlerinde azalma sık görülen bir durumdur.
Kan dolaşımı insanda 2 çeşittir. Beyaz kan dolaşım sistemi (Lenfatik sistem), Kırmızı kan dolaşım sistemi.
Kanser ilaçlarına bağlı kırmızı kanda 3 temel hücre grubunda azalma olmaktadır:
1-Alyuvar (Eritrosit) dediğimiz, kana kırmızı rengini veren hemoglobini taşıyan kan hücrelerinde azalma. Alyuvarlar , oksijenin taşınmasını sağlayan kan hücreleridir. Alyuvar sayısında azalmaya bağlı oksijen azalması, özellikle ışın tedavisi olmak üzere tüm tedavilerin başarısını azaltmaktadır (Sigara kullanımı da, hemoglobinin oksijen taşıma kapasitesini bloke ederek kanın oksijen taşıma yeteneğini bozduğundan, tedavilerin başarı oranını ciddi şekilde azaltır). Tedavi sırasında görülen alyuvar düşüklüğünün tek tedavisi özellikle belli değerlerin altına inme olursa kan (Eritrosit süspansiyonu) verilmesidir. Eritropoetin isimli bir aşı alyuvar değerlerini arttırır. Ancak bu aşı kanser hücrelerini de uyardığından, kanser hastalarında kullanılamaz. İlaçlara bağlı alyuvar değerlerinde düşüklüğünü düzeltecek bir besin yoktur, çünkü ilaca bağlı oluşan alyuvar düşüklüğü çoğunlukla kan üreten kemik iliğinin baskılanmasına bağlı olduğundan, kan yapımında kullanılan besinler yeterli bile alınsa ilacın kemik iliğine olan etkisi geçene kadar bunların faydası olmaz. Ancak bazı kemoterapi ilaçları iştahı çok azaltır veya yan etkisi nedeniyle besinin yeterli alınmasına engel olabilir. Bu tür durumlarda besinlerin kansızlığı azaltmada ciddi katkısı olacaktır.
2-Kırmızı kan içindeki akyuvarlarda (Lökosit veya bazen tam kan sayımı tetkikinde WBC diye yazılır) azalma. Akyuvarlar, vücut savunmasını sağlayan hücrelerdir. Enfeksiyon, kanser gibi hastalıklarda ciddi önemleri vardır. Beyaz kan hücrelerinde azalmanın en önemli bulgusu enfeksiyona bağlı ateş çıkmasıdır. Bu durumda; antibiyotik ve serum tedavisiyle enfeksiyon düzeltilir iken hem de akyuvarları yükselten aşılar ile hastanın akyuvar sayısı arttırılır. İlaçlara bağlı akyuvar değerlerinde düşüklüğü düzeltecek bir besin yoktur, çünkü ilaca bağlı oluşan akyuvar düşüklüğü çoğunlukla kan üreten kemik iliğinin baskılanmasına bağlı oluştuğundan kan yapımında kullanılan besinler yeterli bile alınsa ilacın kemik iliğine olan etkisi geçene kadar bunların faydası olmaz. Ancak bazı kemoterapi ilaçları iştahı çok azaltır veya yan etkisi nedeniyle besinin yeterli alınmasına engel olabilir. Bu tür durumlarda besinlerin kansızlığı azaltmada ciddi katkısı olacaktır.
3-Pıhtılaşma hücrelerinde (Trombosit veya diğer ismi Platelet) azalma. Pıhtılaşma hücrelerinde azalma genelde; özellikle karında kemer bölgesi ve bacak cildinde toplu iğne başı şeklinde kırmızı lekeler çıkması, ciltte morluk veya burun kanaması şeklinde kendini belli eder. Türkiye’de tedavisi; Trombosit süspansiyonu veya Trombosit aferezi denilen kan ürünü verilmesi ile yapılır. İlaçlara bağlı trombosit değerlerinde düşüklüğü düzeltecek bir besin yoktur, çünkü ilaca bağlı oluşan trombosit düşüklüğü, kan üreten kemik iliğinin baskılanmasına bağlı oluştuğundan, kan yapımında kullanılan besinler yeterli bile alınsa, ilacın kemik iliğine olan etkisi geçene kadar bunların faydası olmaz. Ancak bazı kemoterapi ilaçları iştahı çok azaltır veya yan etkisi nedeniyle besinin yeterli alınmasına engel olabilir. Bu tür durumlarda besinlerin kansızlığı azaltmada ciddi katkısı olacaktır.
Kan hücrelerinin arttırılmasında beslenme ve bitkisel takviyelerle ilgili onkoloji doktorunuzdan bilgi alınız.
Tıbbi Onkoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı - Fitoterapist